COVID-19 hayatınızı değiştirse de karşılaştığınız yeni duygulara da alan açabilirsiniz.
Bir gün bunları yaşayacağımı hiç düşünmediğim günlerden bir diğerini daha yaşıyorum. Kaygı günlük hayatımızın doğal bir parçası oldu. Hep beraber onunla yaşamayı öğreniyoruz. Bir ay önce yaptığımız planlar, projeler, koyduğumuz hedefler, konuştuğumuz konular değişti. Sınırların bizi birbirimizden ayırmadığı bir dünyada, insanlığımızın en temelinde buluştuk. Her birimiz kim olduğumuzu ve hayatta bizim için neyin önemli olduğunu yeniden düşündüğümüz zamanlardan geçiyoruz. Kendini bu gezegenin bir parçası olarak hisseden herkes bir diğerinin acısını, endişesini kalbinde taşıyor ve sorumluluk alıyor. Belki de hiçbir zaman evlerimizde ayrı ayrı geçirdiğimiz bu zamanlar kadar birbirimize bağlanmamıştık. Belki de hiçbir zaman en uzaktakinin acısını bu kadar içimizde hissetmemiştik. Belki de ilk defa “başkası” yok, hepimiz “biz” olmayı hatırlıyoruz.
Dünya durmadan büyüyen bir evdi içinde küçüldüğümüz, şimdi tüm dünyayı sığdıracak kadar büyüyor içimiz. Ve ağır ağır birbirine hizalanıyor kalplerimiz.
Kendini bu gezegenin bir parçası olarak hisseden herkes bir diğerinin acısını, endişesini kalbinde taşıyor ve sorumluluk alıyor.
Her gün telefonlarımıza gelen mesajlar, tekrar tekrar kontrol ettiğimiz haberler, birbirimizi motive etmek için yaptığımız paylaşımlar, kendimizi dinginleştirmek için yaptığımız egzersizler…
Aynı gün içinde kaç farklı duygu yaşıyorsunuz? Hatta belki aynı dakika içinde… Hâlâ gülüyoruz, ağlıyoruz, korkuyoruz, umutlanıyoruz, yorgun hissediyoruz, bunalıyoruz… Uykusuzlukla hayaller iç içe geçiyor. Hem uzanmak hem itmek istiyoruz. Hepsine alan açın. Ve size neler anlattığını dinleyin. Onların farkında olun. Hâlâ her biri kıymetli bizim için. Çünkü yasımızı da neşemizi de, ellerimiz kalplerimizde yaşıyoruz.
Mart 2020, Psychologies Dergisi