Hangi yaşta olursanız olun her ilişki gibi aile ilişkileri de iyileştirilebilir.

“Çocuğun gelişiminde aile mi yoksa çevre mi daha etkilidir?” sorusunu ortaokul münazaralarından hatırlarsınız. Artık bu sorunun tartışılır yanı kalmadı. Hayatımız boyunca temas ettiğimiz her şeyden ve herkesten bilinçli ya da bilinçsiz olarak etkileniyoruz. Ancak aile, değişen formlarına ve yeni biçimlerine rağmen her zaman olduğu gibi bugün de yaşamlarımızda önemli bir değer. Küçük yaştan itibaren anne-babamızla geliştirdiğimiz ilişkinin parçalarını ömür boyu taşıyoruz. O yüzden bazıları diğer sağlıklı ve mutlu ilişkilerinin yapıtaşı gibi kullanıyor o parçayı, bazıları da diğerlerini uzaklaştıran keskin bir cam kırığı gibi.

Created with Sketch.

Aile kiminin zayıf karnı, kiminin de güçlü dayanağı.

“ copyCreated with Sketch.

Eskiden aileler çocuklarının kendilerinden daha iyi şartlara sahip olmasını isterlerdi. Sık sık “Ben okuyamadım, bari o okusun” gibi cümleler duyardık. Günümüzdeyse anne-babalar genellikle çocuklarının olabileceklerinin en iyisi olması için çabalıyor. Çocuklarını gözlemleyip otantik yeteneklerini arıyor, onların önceliklerini öncelik ediniyorlar. Aile çocuğu nasıl şekillendiriyorsa, çocuk da olgunlaştıkça ailesini şekillendiriyor. O yüzden aile ilişkilerinde sınırlar gündeme geliyor.

Söz söylemeden anlaşılmayı, empati kurmadan haklı olmayı, emek harcamadan kabul görmeyi, samimi olmadan sevilmeyi beklediğimiz her türlü ilişki tatminsizlikle, hayal kırıklığıyla sonuçlanmıyor mu? Hangi yaşta olursanız olun her ilişki gibi aile ilişkileri de iyileştirilebilir.

Created with Sketch.

Ailenin kişiyi besleyen, güçlendiren bir yer olabilmesi için ailedeki her bireyin bilinçli olarak bunun için emek harcaması gerekir.

“ copyCreated with Sketch.

Değişim bazen denemeye çekindiğimiz bazen de olabilirliğine inanmadığımızda gerçekleşmez. Soruna bakış açımız içinde bulunduğumuz durumları değiştirebilme inancımızı da belirler. Kendimizi en karamsar, en sıkıntılı hissettiğimiz günlerde, sadece bu durumun değişebileceğini, her zaman böyle kalmayacağını düşünmek bile değişim olasılığını hatırlatır bize. Kendimize zaman ve alan yaratarak içinden geçemeyeceğimiz sorun olmadığına inandıkça, hayatın her alanında ihtiyacımız olan değişimleri yaratmaya cesaret etmeye başlayabiliriz. Üzerimizdeki stresler küçük çalışmalarla korkutucu görünümlerini kaybederler.

Ekim 2017, Psychologies Dergisi

Don't miss out!
Haftalık yazılardan haberdar ol!

Güncel makale, etkinlik ve haberleri kaçırma.

Invalid email address

denizcakmakkaya

Saint-Benoit Fransız Lisesi mezunu olan Deniz Çakmakkaya, lisans derecelerini Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık ve Haliç Üniversitesi Psikoloji bölümlerinden aldı. Anadolu Üniversitesi’nde Marka İletişimi bölümünü tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde uygulamalı psikoloji yüksek lisansını bitirdi. Sanat terapisi, evlilik terapisi, cinsel terapi, şema terapi, bilişsel davranışçı terapi ve ekoterapi eğitimlerini tamamladı. U.C. Berkeley ve SciencePo üniversitelerinden proje yönetimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanlarında sertifikalar aldı. Yetişkin psikoterapisti ve Ekopsikoloji Türkiye’nin kurucu ortağı. 2012-2017 arasında Psikeart dergisinde eğitim ve proje koordinatörlüğü yaptı. 2017 itibarıyla Psychologies Türkiye Dergisi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni. Avrupa Birliği (EU), Akdeniz Birliği (Ufm) ve Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın ortak projesi olan WoMED çerçevesinde, 2019 yılında Türkiye’den “Geleceğin Kadını” seçildi ve 10 ülkede bu unvanı alan 63 genç ve başarılı kadından biri oldu. Avrupa Birliği ve Akdeniz Birliği projelerinde değişim aktörü olarak aktif rol alıyor. Derneklerle ve bireysel olarak toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir gelecek projeleri, çocuk hakları gibi farklı alanlarda çalışıyor.