Doğayla ilişkimizi güçlendirmek için neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız bu beş kolay egzersiz size yardımcı olabilir.

Hepimiz kendimizi doğada daha iyi hissederiz. Gözlerimizi kapatıp bizi rahatlatan bir yer düşündüğümüzde bu çoğunlukla doğayla ilişkili bir yer olur. Ancak modernleşmeyle beraber doğanın bir parçası olduğumuzu unuttuk. Bunun sonuncunda da anlam duygusunu yitirmiş, yalnız ve kaybolmuş hisseden yığınlara dönüştük. Zihnimizi, bedenimizi, ruhumuzu ve yaşadığımız kültürü iyileştirmenin en temel yollarından biri ekosistemle uyumlu bir hayat sürmek. Yani doğaya hayatımızda daha çok yer açmak ve onunla kurduğumuz bağları derinleştirmek. Bunun için de her gün yeni adımlar atabiliriz.

Doğadayken “gerçekten” doğada olun
Yürürken ağaçların yanından geçiyor ama onları görmüyoruz, kuş seslerine kulak kabartmıyoruz ya da denizin kokusunu içimize çekmiyoruz. Her gün doğayla temas kurabileceğimiz birçok fırsatı geri çeviriyoruz. Bu zamanlarda dikkatimizi doğanın renklerine, seslerine, kokusuna, dokusuna vererek yeni duyusal keşifler yapmak için kendimize alan açabiliriz.

Yavaşlayın
Teknoloji çağında neredeyse bilgi bombardımanına tutuluyoruz. Aynı anda yapmamız gerektiğini düşündüğümüz o kadar çok şey yapmaya çalışıyoruz ki derin bir nefes almanın huzurunu yaşayamıyor ya da çevremizdeki güzelliklerin farkına varamıyoruz. Tüm akıllı cihazlarla ilişkimize ara verip kaçırdığımız şeylere odaklanabiliriz. Enerjimizi, dikkatimizi ve yaratıcılığımızı artırmak için ekranla değil doğayla baş başa kalacağımız fırsatlar yaratabiliriz. Her gün oturup güneşin batışını izlemek bunlardan biri olabilir.

Yeni arkadaşlar edinin
Kalbinizi ve zihninizi doğadaki canlılara açın ve sizi nereye götüreceklerini izleyin. Sokağınızdaki hayvanları beslemek, eve bitkiler almak, yorgun bir gününüzde sırtınızı bir ağaca yaslamak yaşamınızda beklenmedik etkiler yaratabilir. Bir çiçeği ya da bir hayvanı tanımak için kendinize izin verin. Ona zaman ayırın, gözlemleyin ve iletişim kurun. Aranızda gelişecek bağ sizi şaşırtabilir.

Doğayı evinize getirin
Araştırmalar, evde ya da işyerinde doğayla bağ kurmamızı sağlayan objeler olduğunda hafızamızın ve konsantrasyonumuzun güçlendiğini, stresimizin azaldığını gösteriyor. Bunun için doğaya ait objeleri ya da resimleri göz önünde tutabilirsiniz. Eskiden insanlar kamp ateşinin başında bir araya geliyorlardı. Şimdi bunu yapmasak da mum yakmak aynı rahatlamayı ve bir aradalık hissini yaratabilir. Yapay ışıklar yerine gün ışığından faydalanmaya çalışabilirsiniz. Evi sık sık havalandırmak da taze havanın sizi yenilemesine olanak sağlar.

Değişimin bir parçası olun
Her gün doğanın yok oluşuyla ilgili yüzlerce haber okumak gelecekle ilgili umudumuzu kırabilir ancak dünyamız için iyi bir şeyler yapmaya karar verdiğimizde atacağımız adımlar değişimi başlatır. “Etsiz Pazartesi”, “Sıfır Atık”, “Plastiksiz Bir Hafta” gibi pek çok sosyal ve ekolojik aktivizm hareketleri yaşamlarımızda yeni alışkanlıklar kazanmamızı sağlayabilir. Bu dünyaya ait olma hissimizi ve canlılık duygumuzu besleyen bu hareketler hem bizim hem de doğanın iyileşmesini sağlar.

Don't miss out!
Haftalık yazılardan haberdar ol!

Güncel makale, etkinlik ve haberleri kaçırma.

Invalid email address

denizcakmakkaya

Saint-Benoit Fransız Lisesi mezunu olan Deniz Çakmakkaya, lisans derecelerini Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık ve Haliç Üniversitesi Psikoloji bölümlerinden aldı. Anadolu Üniversitesi’nde Marka İletişimi bölümünü tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde uygulamalı psikoloji yüksek lisansını bitirdi. Sanat terapisi, evlilik terapisi, cinsel terapi, şema terapi, bilişsel davranışçı terapi ve ekoterapi eğitimlerini tamamladı. U.C. Berkeley ve SciencePo üniversitelerinden proje yönetimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanlarında sertifikalar aldı. Yetişkin psikoterapisti ve Ekopsikoloji Türkiye’nin kurucu ortağı. 2012-2017 arasında Psikeart dergisinde eğitim ve proje koordinatörlüğü yaptı. 2017 itibarıyla Psychologies Türkiye Dergisi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni. Avrupa Birliği (EU), Akdeniz Birliği (Ufm) ve Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın ortak projesi olan WoMED çerçevesinde, 2019 yılında Türkiye’den “Geleceğin Kadını” seçildi ve 10 ülkede bu unvanı alan 63 genç ve başarılı kadından biri oldu. Avrupa Birliği ve Akdeniz Birliği projelerinde değişim aktörü olarak aktif rol alıyor. Derneklerle ve bireysel olarak toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir gelecek projeleri, çocuk hakları gibi farklı alanlarda çalışıyor.