Her birimiz doğada kendimizi olduğumuzdan daha iyi hissetme eğilimindeyiz. Ancak günümüzde doğadan giderek uzaklaştık. Yaşadığımız şehirlerde yeşil alanlar azaldı, soframıza gelen gıdalar tazeliğini yitirdi, plastikler çevremizi sardı, tüketim toplumu hep daha fazlasını satın almamızı beklerken anlam duygumuzu yitirdik, yönümüzü kaybettik.
Ormanlar, denizler, hava, toprak, hayvanlar, bitkiler… Tüm insan dışı dünya insanın neden olduğu yıkımla karşı karşıya. Evimize bunca zarar vermişken bundan etkilenmememiz mümkün mü? Doğayı tükettikçe biz de tükeniyoruz. Günümüz insanının yaşadığı ruhsal sorunlarla ekolojik krizler arasında gözden kaçırılmayacak bir ilişki var. Yaşadığımız gezegenin iyilik haliyle insanlığın iyilik hali birbiriyle bağlantılı.
Yeryüzüyle beraber iyileşmek için ekosistemle uyumlu bir hayat sürmek ve doğayla kurduğumuz bağları derinleştirmek için neler yapabileceğimizi öğrenmeliyiz.
Bu ilişkileri incelediğimiz teorik ve uygulamalı eğitimler, workshoplar ve seminerlerle günümüz dünyasının sorunlarına yeni bakış açıları ve çözüm yolları bulacağız.