Nerede olursak olalım, sevdiğimiz birine mektup yazdığımızda onunla bağ kurduğumuzu hissederiz. Aynı şekilde yeryüzüne de bir aşk mektubu ya da minnet mektubu yazarak, gezegenin tamamıyla ya da bizim için özel olan doğal bir mekânla ilişkimizi kuvvetlendirebiliriz. Mektup yazmak aynı zamanda hislerimizi tarif etmek anlamına da geldiği için, bu egzersiz henüz farkına varmadığımız duygularımızın dile gelmesine ve somutlaşmasına yardımcı olabilir.
Nasıl yapılır?
- Bu egzersizi tek başınıza ya da grup halinde yapabilirsiniz. Yazmak ve yazdıklarınızı paylaşmak için ihtiyacınız olan süreyi kendiniz belirleyebilirsiniz.
- Teknolojiyi bir kenara bırakıp mektup kâğıtları, not defteri ya da günlüğünüzü kullanabilirsiniz. Çünkü tek tuşla her şeyi silebildiğimiz bilgisayarlara kıyasla kâğıt-kalem kullanmak yazdıklarımızla bağ kurmamızı sağlar.
- Rahat bir pozisyonda oturun ve yaşamınızda sizin için özel bir anlamı olan bir mekânı ya da canlıyı düşünün. Bu, yaz günlerini altında oynayarak geçirdiğiniz bir ağaç, üzüntülü olduğunuzda gittiğiniz sahil kenarı ya da çocukken baktığınız kediniz olabilir. Şimdi o mekâna ya da canlıya yönelik sevginizi ve minnetinizi kâğıda dökmeye başlayabilirsiniz.
- Mektubunuzu “Sevgili Ağaç” gibi hitap cümleleriyle yazmak, sizi doğrudan o nesneyle iletişime geçirecek ve iç sesinizin akıcılaşmasına yardımcı olacak.
- Mektubunuzu tamamladıktan sonra isterseniz tamamını ya da sizin için özel olan bölümlerini yazdığınız mekân ya da nesne karşınızdaymış gibi yüksek sesle okuyabilir, grup arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Thanks for subscribing!