Çocuklar doğada büyük bir merak ve içgüdüyle hareket ederler. Doğa onlar için hem bir oyun hem de öğrenme alanıdır. Ancak çoğunlukla kapalı alanlarda, doğadan uzak geçen hayatları onların doğadan uzaklaşmasına neden olabilir. Araştırmalar doğada daha çok vakit geçiren çocukların yaşıtlarına göre bilişsel, fiziksel ve duygusal olarak daha ileride olduğunu gösteriyor. Doğayla küçük yaşta kurulan bağ özgüveni ve iyilik halini artırıyor, günlük yaşamda stresi azaltıyor ve dikkatin daha iyi odaklanmasına yardımcı oluyor. Özellikle dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik bozukluğu olan çocuklarla ve gençlerle doğada yapılan çalışmalardan sonra dürtü kontrollerinin iyileştiği gözlemleniyor.

Çocukların doğadan kopmaması için doğa sevgisini ve çevre bilincini erken çocukluk döneminden itibaren beslemek gerekiyor. Bu egzersiz çocuğunuzun doğayı daha iyi gözlemlemesine ve seçici dikkatini hem çevresine hem de iç dünyasına yönlendirmesine yardımcı olacak.

Nasıl yapılır?

  • Çocuğun doğada özgürce hareket edebileceği bir alan bulun. Evinize yakın bir bahçe, ormanlık bir alan olabilir.
  • Ona “Doğa Dedektifi” olduğunu söyleyin ve doğayı kendi başına gözlemlemesini sağlayacak görevler verin. Bu görevlerin hem eğlenceli hem de ciddi olmasına özen gösterin. Adımları giderek zorlaştırın. Hepsini tamamladığında ona “Üstün Başarı Belgesi” verin.
    Örneğin,
    -Elinden daha büyük bir yaprak bul.
    -Kalp şeklinde bir obje bul.
    -Üç farklı ses duy.
    -Yumuşak (pürüzlü, turuncu) bir şey bul.
    -Kendi boyunda bir bitki bul.
    -Sana mutluluğu, üzüntüyü, öfkeyi vb. çağrıştıran bir nesne bul.
    -Çok hoşuna giden bir yer bul ve orada biraz otur.
    -Gözlerini kapat ve iç dünyanın ne renk olduğuna bak. Neden bu renk?
    Bu şekilde kendi listenizi oluşturabilirsiniz.
  • Doğada geçirdiğiniz bu deneyimle ilgili sohbet edin.
Don't miss out!
Haftalık yazılardan haberdar ol!

Güncel makale, etkinlik ve haberleri kaçırma.

Invalid email address

denizcakmakkaya

Saint-Benoit Fransız Lisesi mezunu olan Deniz Çakmakkaya, lisans derecelerini Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık ve Haliç Üniversitesi Psikoloji bölümlerinden aldı. Anadolu Üniversitesi’nde Marka İletişimi bölümünü tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde uygulamalı psikoloji yüksek lisansını bitirdi. Sanat terapisi, evlilik terapisi, cinsel terapi, şema terapi, bilişsel davranışçı terapi ve ekoterapi eğitimlerini tamamladı. U.C. Berkeley ve SciencePo üniversitelerinden proje yönetimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanlarında sertifikalar aldı. Yetişkin psikoterapisti ve Ekopsikoloji Türkiye’nin kurucu ortağı. 2012-2017 arasında Psikeart dergisinde eğitim ve proje koordinatörlüğü yaptı. 2017 itibarıyla Psychologies Türkiye Dergisi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni. Avrupa Birliği (EU), Akdeniz Birliği (Ufm) ve Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın ortak projesi olan WoMED çerçevesinde, 2019 yılında Türkiye’den “Geleceğin Kadını” seçildi ve 10 ülkede bu unvanı alan 63 genç ve başarılı kadından biri oldu. Avrupa Birliği ve Akdeniz Birliği projelerinde değişim aktörü olarak aktif rol alıyor. Derneklerle ve bireysel olarak toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir gelecek projeleri, çocuk hakları gibi farklı alanlarda çalışıyor.