Nerede olursak olalım, sevdiğimiz birine mektup yazdığımızda onunla bağ kurduğumuzu hissederiz. Aynı şekilde yeryüzüne de bir aşk mektubu ya da minnet mektubu yazarak, gezegenin tamamıyla ya da bizim için özel olan doğal bir mekânla ilişkimizi kuvvetlendirebiliriz. Mektup yazmak aynı zamanda hislerimizi tarif etmek anlamına da geldiği için, bu egzersiz henüz farkına varmadığımız duygularımızın dile gelmesine ve somutlaşmasına yardımcı olabilir.

Nasıl yapılır?

  • Bu egzersizi tek başınıza ya da grup halinde yapabilirsiniz. Yazmak ve yazdıklarınızı paylaşmak için ihtiyacınız olan süreyi kendiniz belirleyebilirsiniz.
  • Teknolojiyi bir kenara bırakıp mektup kâğıtları, not defteri ya da günlüğünüzü kullanabilirsiniz. Çünkü tek tuşla her şeyi silebildiğimiz bilgisayarlara kıyasla kâğıt-kalem kullanmak yazdıklarımızla bağ kurmamızı sağlar.
  • Rahat bir pozisyonda oturun ve yaşamınızda sizin için özel bir anlamı olan bir mekânı ya da canlıyı düşünün. Bu, yaz günlerini altında oynayarak geçirdiğiniz bir ağaç, üzüntülü olduğunuzda gittiğiniz sahil kenarı ya da çocukken baktığınız kediniz olabilir. Şimdi o mekâna ya da canlıya yönelik sevginizi ve minnetinizi kâğıda dökmeye başlayabilirsiniz.
  • Mektubunuzu “Sevgili Ağaç” gibi hitap cümleleriyle yazmak, sizi doğrudan o nesneyle iletişime geçirecek ve iç sesinizin akıcılaşmasına yardımcı olacak.
  • Mektubunuzu tamamladıktan sonra isterseniz tamamını ya da sizin için özel olan bölümlerini yazdığınız mekân ya da nesne karşınızdaymış gibi yüksek sesle okuyabilir, grup arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Don't miss out!
Haftalık yazılardan haberdar ol!

Güncel makale, etkinlik ve haberleri kaçırma.

Invalid email address

denizcakmakkaya

Saint-Benoit Fransız Lisesi mezunu olan Deniz Çakmakkaya, lisans derecelerini Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık ve Haliç Üniversitesi Psikoloji bölümlerinden aldı. Anadolu Üniversitesi’nde Marka İletişimi bölümünü tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde uygulamalı psikoloji yüksek lisansını bitirdi. Sanat terapisi, evlilik terapisi, cinsel terapi, şema terapi, bilişsel davranışçı terapi ve ekoterapi eğitimlerini tamamladı. U.C. Berkeley ve SciencePo üniversitelerinden proje yönetimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanlarında sertifikalar aldı. Yetişkin psikoterapisti ve Ekopsikoloji Türkiye’nin kurucu ortağı. 2012-2017 arasında Psikeart dergisinde eğitim ve proje koordinatörlüğü yaptı. 2017 itibarıyla Psychologies Türkiye Dergisi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni. Avrupa Birliği (EU), Akdeniz Birliği (Ufm) ve Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın ortak projesi olan WoMED çerçevesinde, 2019 yılında Türkiye’den “Geleceğin Kadını” seçildi ve 10 ülkede bu unvanı alan 63 genç ve başarılı kadından biri oldu. Avrupa Birliği ve Akdeniz Birliği projelerinde değişim aktörü olarak aktif rol alıyor. Derneklerle ve bireysel olarak toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir gelecek projeleri, çocuk hakları gibi farklı alanlarda çalışıyor.